Gençlerbirliği-Eskişehirspor (Maçın Hikayesi)

Saat 15.30 gibi BandoESES ile yola çıktık.Herkes neşeliydi,puan veya puanlarla döneceğimizden emindik.Otobüs BandoESES'in olunca kulaklarda pas da kalmadı elbette :) Yeni bir beste üzerinde çalıştı BandoESES ve az bir zaman sonra telefonda dinledikleri melodiyi notalara dökmeye başladılar.





Sivrihisar'da bir tesiste verilen molada 5-6 otobüs Eskişehirspor taraftarı ile birlikte BandoESES ile coştuk,tesiste o anda bulunanlara mini bir konser verdik adeta Eskişehirspor taraftarları olarak.

4 saatlik bir yolculuktan sonra saat 19.30 gibi 19 Mayıs Stadı'nın oradaydık.Birçok taraftarımız önceden gelmişti,arkadaki otobüslerin de gelmesiyle büyük bir yığılma oluştu.Polis stadın olduğu alana taraftarları almamış,izdiham oluşmasına neden olmuştu.Bir süre sonra stadın bulunduğu kısma geçilmeye izin verildi ancak bu sefer de kapılar açılmadı.Yaklaşık 3-4 bin kişi 2-3 kapı girişinde bekletildi.





Maç 21.00da başlayacaktı ve 20.25 itibari ile kapılar henüz açılmamıştı.Büyükleriyle maça gelen masum çocuklar ezilme tehlikesi atlattı,bu tür durumlardan ötürü birbirine giren taraftarlarımız oldu,yani olan yine bize oldu.Ankara emniyetinin işgüzarlığının bedelini bizler ödedik,maça 2-3 dakika kala stada girebildik.

Dışarda taraftarımıza yapılan hayvan muamelesi germişti herkesi.Turnikeden geçip içeri giren ''Lanet olsun,Allah belanızı versin'' gibisinden öfkesini dile getiriyordu.Polisler de herşeyin farkındaydı.Suç onlardaydı,kapıları geç açmaları taraftarı germişti.Öylesine farkındaydılar ki kendilerine diklenen taraftarlara sakin ol demekle yetindiler.

Binbir zorlukla,taraftarın kendi imkanları-destekleriyle deplasmana giden BandoESES tribüne alınmadı.Taraftarların ''Yönetim uyuma,BandoESES dışarda'' tezahüratlarında da kulaklarına pamuk tıkadıklarını düşünüyorum ve aldırış etmediler,bando enstrümanları maalesef içeriye alınmadı.

1Haftadır yazılıyor,çiziliyor.BandoESES Ankara'da takımımızın yanında olacak diye.Ama yönetim sanırım yumurta biryere dayanmadan iş yapmıyor.Maç gününden önce temaslar yapıp izinler alınması gerekirken yönetim yine yumurtayı bekledi dayansın diye...


Tüm bu olumsuzlukların ardından maç başladı.İlk golü yememize rağmen desteğimiz artarak sürmeye devam etti.Sonra durumu 1-1 yaptık ve gol sevincini renklendirmek adına taraftarımızın yaktığı meşaleyle pınarbaşı çekildikten sonra,emniyet güçleri taraftarımızı almak istediler ve diğer taraftarlarımızın da bu duruma tepki koymasıyla arbede çıktı,maç öncesi gerilen taraftar daha fazla dayanamadı ve olan oldu...

Daha önceki deplasmanlarda bu tip olaylar sonrasında tribün performansımız düşerdi ancak bu sefer böyle bir durum yaşanmadı.İlk yarı biterken 2.golü attık,keyfimize diyecek yoktu.Takımımızı soyunma odasına coşkulu tezahüratlarla gönderdik,onlar da alkışlarla karşılık verdiler.

2.yarı başlarken ilk dikkatimi çeken El Saka oldu.Protokol tribünü önündeki tünelden saha çıkan Gençlerbirliği futbolcularının yanında Eskişehirspor'dan El Saka vardı.Takımımız,bizim bulunduğumuz deplasman tribünü önündeki tünelden çıktı bikaç saniye sonra.

Maçın 2.yarısı başladı.Takımımız El Saka'nın gördüğü 2.sarı kartın sonucu olarak sahada 10 kişi kaldı.Buna rağmen Gençlerbirliği'ni yenebileceğimizi düşünüyorduk önde götürdüğümüz maçta.Ama El Saka'nın oyundan atılmasının sonucundaki serbest vuruş golle sonuçlanınca endişe baş gösterdi tribünlerde.

Uzun bir süre 10 kişi oynamış,beraberlikle götürmeyi başarmıştık maçı uzatmalara kadar.Gençlerbirliği futbolcuları 10 kişilik bir rakibe üstünlük golünü atamamanın vermiş olduğu psikoloji ile,futbolcumuzun sakatlık geçirdiği bir pozisyonda topu dışarı atmadılar,sonrasında futbolcular arasında elektriklenme meydana geldi.Bu elektriklenme tribünlerimize de yansıdı.

Maçı zorlu bir deplasmanda,uzunca bir süre 10 kişi oynamamıza rağmen berabere bitirmeyi başardık ve namağlup yolumuza devam etmeyi sürdürdük.Futbolcularımızı ''Hep böyle oynayın,canımızı verelim'' şeklinde soyunma odalarına yolcu ettik.

Fazla bekletilmeden kapılar açıldı dışarıya çıktık.Münferit arabalarla gelen birçok renkdaşımız gördükleri manzara karşısında şok oldular.Bazı çapulcular biz maçtayken,26 plakalı arabaların teyplerini çalmış,lastiklerini patlatmışlardı.

Taraftar otobüsleri polis eşliğinde getirilmesi gerekirken,ortalıkta otobüs falan yoktu.Uzunca bir beklemeden sonra baktık otobüsler bize gelmiyor,biz otobüslere gidelim dedik ve oldukça fazla bir yol yürümek zorunda kaldık.

Dönüş yolunda karın doyurmak amacıyla durduğumuz bir dinlenme tesisine jandarma girmemize izin vermedi.Diğer tesiste ise böyle bir durum olmadı ve tesise girdik.Yemek için sıra beklerken televizyon bizim maçın özetine sıra geldiğini söylüyordu,şans bu ya iyi denk gelmişti :) Karınlar doyduktan sonra yola koyulduk ve saat 03.30 gibi kutsal topraklara ayak bastık.

Maçla ilgili son olarak şunu söylüyorum ;

Bizlere hiçbir şekilde kötü söz söylemeyen,sadece takımını destekleyen,bize kendi içlerinde küfür eden Ankaragüçlü'lerin dışarı atılmasını sağlayan Gençlerbirliği taraftarlarına niye küfür edilir ? 

Hiçbir izahı yoktur bunun.

GENÇLERBİRLİĞİ TARAFTARLARINDAN KENDİ ADIMA ÖZÜR DİYORUM..!

0 yorum:

Anadolu'nun Son Kalesi!

Amigo Orhan

No Pyro No Party!

Yağmurda Çamurda

problem?

Seni Bizim Kadar...

Kuralları S*ktir Et!

Maziyi Savura Savura..

Her Zaman, Her Yerde !

Seninleyiz

Bir Defa Değil Bin Defa !

Aşk Siyah Kırmızı

Anti Bizans

Kaldırım Tribünü!

Tapmadık Asla..