Yeni Sezon,Yeni Umutlar (!)

          Yaklaşık 2.5 aylık özlem son buluyor yarın.Geçen sezonun aksine tantanadan uzak,yeni hedeflerle giriyor yeni sezona çoğu takım..Biz mi? Bizim yine hedeflerden başka düşünecek o kadar çok şeyimiz var ki..

         

         Sıradan umut dolu bir başlangıç,Marsilya maçına kadar her şey normal.. Takım içindeki huzursuzluk,soğuk hava ilk kez Batuhan'ın restiyle açıklığa kavuşuyor..İlk baş Batuhan takımdan ayrılıyor,ardından da bir yığın soru işareti bırakıyor geride.Bir de bunlara Marsilya deplasmanındaki isteksiz oyun eklenince başkanla Ersun Hoca arasında ipler geriliyor.Maçtan sonra hoca takımla dönmüyor,oyuncu izlemek için (!) Avrupa'da kalıyor.Yetmiyor Sportif Direktörümüz (!) Zafer Tüzün elinde bilmemkaç bin euro'luk araba kira ücretiyle geliyor başkanın yanına..Bunca huzursuzluk içinde Burhan Eşer'in takımdan gitmek istediği söylentileri çıkıyor basında.Kısacası tam bir yılan hikayesi almış başını gidiyor Eskişehirspor'da..



         Burada suçlu aramıyoruz fakat kaprisi,derdi bitmek bilmeyen Ersun Hoca'yla,takımdan sorumsuz sorumlumuz Zafer Tüzün'le bu noktaya kadar gelmek ne kadar doğrudur onu sorguluyoruz..Böyle bir ortamda lisanssız antrenörleri tarafından saçına sakalına karışılan futbolcuların sezon öncesi ruh halini merak ediyoruz..Umuyorum Akhisar karşısında sahada işini özveriyle yapan futbolcularımızı buluruz..Yeri geldi hocasını yollamak için maç veren oyuncular izledik bu takımda.Aynı senaryo ikinciye sökmez,sökemez..Ve umuyoruz takımdaki kaos ortamı yol yakınken biter,takım koyacağı hedefe doğruca ilerler..



        Takımdan yeni sezon adına bahsetmek gerekirse Ersun Hoca'nın uzama ve gençleşme politikası adına alınan 1.97'lik Nuhiu,1.92'lik Servet,1.96'lık Boffin dışında Malecki,Mehmet Güven,,Ufuk,Serol ve Erkut takımın yeni isimleri oldu.Bunun yanında Bank Asya'dan beri takımda bulunan Buldozer Serdar ve Koray'ın yanında Bülent Ertuğrul,Ivesa ve Volkan Yaman da giden isimlerdi.

      30 kişiye inen kadromuzda ise 11 yabancı,19 Türk oyuncu yer aldı..

       Bu değişikliklerle takımın kadro değeri 34.975.000 € olurken yaş ortalamamız da 24'e düştü..



Rakip Akhisar : Süper Lig'in yeni,sempatik Ege takımı ise kendi seviyesinde mütevazi kadrosuyla başlıyor yeni sezona.En dikkat çekici transferleri ise Premier Lig tecrübesi olan stoper Sonko,Bruno Mezenga ve Bikoko olan Akhisar'ın kadro değeri ise 9.700.000 €

'İzmir Sendromu -2-'

        37 yıl...Dile kolay! Anadolu bozkırının ennn melankolisinde devam eden hikayemizi 37 yıl sonra Avrupa Kupaları'nda sürdürmenin çocuksu heyecanı...Evine misafir bekleyen annenin telaşı kadar çocuksu... İskoç taraftarları şehirde görünce içimi kaplayan tarifsiz sevinç... Hepsi inanılmazdı bizler için.Yine bir 'İzmir Sendromu' ile yarışın dışında kaldı EsEs'im. Olmadı,olamadı...
 
      İzmir'de,25 Nisan günü 3-0’lık Bursa yenilgisiyle tanıştık İzmir Sendromu’yla.Kimine göre şanssızlık,kimine göre hazırlıksızlıktı.Ruhsuzluğu,inançsızlığı böyle kabullendik.Gelelim düne; 1-1’in rövanşında Fransa’da yine aynı skorla yine aynı sendroma tutulduk Ersun Hoca’nın belki de ilerlemesine en büyük engele,motivasyona yenildik yine..Anlatamadık senelerce…Skora değil ruhsuz oyuna tahammülümüz yok diye…Nitekim tarih yazabileceğimiz bir turu hüsrana çevirdik.Ivesa’yı beğenmedik,yolladık.Boffin 4 maçta özletti..Nadarevic’e yavaş dedik,yolladık.Servet 4 maçta özletti…Kim sebep oldu,kim akıl verdi bilmiyoruz ama yeni transferlerimize iade kartı arar olduk.

      Saha dışınına gelirsek 4 maçta da tribünlerimiz adından söz ettirdi.İstanbul uşaklarına misafirperverlik dersi verdi.Bununla da yetinmedi,en büyük suçu inanmak oldu yine…

            Olsun varsın Avrupa’da esemeyelim,Marsilya’yı yenemeyelim..Bugünlere cefayla,tırnaklarıyla kazıya kazıya gelen bu büyük taraftar yenilgilerle besleniyor,yenilgilerle bağlanıyor armaya..Duyduğumuz sevgi her yediğin golde artıyor kutsal yüreklerde..Ama en büyük sebebi formandaki terde..Nasıl diyorduk 2. Lig’lerde… ‘’Hep böyle oynayın,canımızı verelim!’’

     Siz yeter ki ruhunuzla oynayın,golleri biz atarız..


(Dipnot: 1 aydır devam ettiğimiz UEFA maceramıza satır arası haberlerle yer veren,Melo adlı köpeği bile gerek Bursaspor gerek Eskişehirspor’dan büyük gören ulusal medyayı ve –Coşkun Demirbakan ve türevleri başta olmak üzere- Eskişehirspor’un her kötü günü üzerinden prim yapan herkesi Marsilya maçından sonra sahneye davet ediyor,Bursaspor’a Avrupa Yolu’nda en samimi duygularımla başarılar diliyorum…)

Maziyi Savura Savura ES !

Yıl 1970,

Ne de güzel atmış manşeti o zamanın gazetesi,
" Sevilla Porsuk'ta boğuldu "...
Kaptan Fethi omuzlarda,hıncahınç dolu tribünler 10 dakikada gelen üç golle gelen turun zafer sarhoşluğunu yaşıyor.
Eskişehir kendinden geçmiş,
Bir tarih yazılmış o gün,
Ama ne tarih..
O zamanki adıyla Fuar Şehirleri kupasında Eskişehirspor İspanya'nın güçlü takımlarından Sevilla'yı ,İspanya'da 1-0 yenildiği maçın rövanşında,Atatürk stadının çimlerine gömmüş,90 dakika sonunda 3-1 gibi bir skorla elemeyi başarmıştı.

O güne tanıklık etmiş büyüklerimizin hep dillerinde,hafızalarına kazınmıştı o gün.Yaş itibariyle o günleri yaşayamayan bizlerse onların ,anı yaşarmışcasına anlatım tarzlarıyla büyük keyifle dinlerdik Fethi'nin nasıl 80.dk'dan sonra üç gol attığını,on dakikada tarihin nasıl yazıldığını..

Aradan geçen 42 yıl,

Çocukken büyük keyifle o günleri dinleyen gençler şimdi büyüdü,iş güç sahibi oldu,evlendi barklandı,kiminin çocuğu oldu,çocuğunu maça götürür hale geldi.
Bugün artık gün onların günü,
Bugün artık onların kendi çocuklarına Marsilya zaferini anlatma günü..
O gün Sevilla'yı deviren Fethi'yi nasıl büyük keyifle dinledilerse bugün kendi çocuğuna Marsilya'yı yıkan Alper'i anlatma günü,büyük şevkle,büyük hazla..

Neden olmasın ?

42 yıl önce Mümin, İlhan, Abdurrahman, Kamuran, İsmail, Süreyya, Doğan, Nihat, Fethi, Vahap Ender'li kadro başardıysa bugün Boffin,Dede,Diego,Servet,Veysel,Alper,Hürriyet,Erkan,Malecki,Kamara,Nuhiu neden başaramasın?

Neden,yarın gazetenin biri çıkıp " Marsilya Porsuk'ta boğuldu" diye manşet atmasın.(hoş,bu İstanbul basınından onu beklemek ne derece doğru olur, o tartışılır,Gs'ye,Fb'ye uydurma transfer haberi yapmak varken)..

O gün maç sonrasında omuzlarda sahayı turlayan kaptan Fethi yerine bugün neden Alper veya Veysel olmasın..

Neden,9 Ağustos 2012 tarihi de bizim hafızalarımıza kazınmasın..

"Neden? " ler çok,bunun için hiç bir engel yok,yeter ki siz inanın.Bizler her zaman olduğu gibi inandık,her zamankinden daha yüksek sesle haykırıyoruz bugün " ES ES ES Kİ Kİ Kİ ESKİ ESKİ ES" diye, ölene dek haykıracağımız gibi.

Değişen sadece isimler, ruh aynı ruh..

Neden olmasın ?

Gelin 16 Eylül 1970'e  bir daha gidelim,bir kez daha kaptan Fethi'den dinleyelim o günü..


Bedenin ÖZGÜR, ''Pankart''ın tribünde..

 Olay

16 Ekim Pazar günü Banvitspor ile Pınar Karşıyaka takımları arasında oynanan basketbol maçını izlemek için Bandırma'ya giden Karşıyakalı tarafların otobüsü bir petrol istasyonunda mola verdi.

Mola esnasında taraftarlar ile istasyon sahipleri arasında yaşanan kavgada 22 yaşındaki E.G.'nin pompalı tüfekle ateş etmesi üzerine Celal Bayar Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu ikinci sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Özgür Soylu karnından vuruldu, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti

-------------------

Bu vahim olayın ardından hemen hemen her tribün Karşıyakalıların acısını çeşitli şekillerde paylaşmıştı.

Eskişehirspor taraftarları olarak hazırladığımız pankart, o dönemki ilk maç olan Beşiktaş deplasmanına götürülmüş fakat stada sokulmasına ''Emniyet Tarafı''ndan izin verilmemişti.

Yıllar geçti..

Kendi takımımızın pankartlarını bile 1-2 maç kullanıp daha fazla zaptedemeyen ben, tam 4 senedir bu pankartı saklıyorum.

Geçtiğimiz hafta sonu (28 Temmuz) doğum günü dolayısıyla 2 gün önce, uzun uğraşlar sonucu bodrumun bir köşesinde arayıp buldum.

Ve o pankartı dünkü Marsilya maçında, olması gerektiği yer olan ''Tribün''de açarak görevimizi yerine getirdik.

Bedenin ÖZGÜR, ruhun bizimle..

Kuralları S*ktir Et..

''Çoğu bana maceracı diyecek, evet öyleyim. Ama farklı bir türden.! İnançlarını doğrulamak uğruna, postunu tehlikeye atan türden.'' (Ernesto Che Guevara)

Eskişehirspor-Marsilya
Uefa Avrupa Ligi 3. Ön Eleme İlk Maçı
03.08.2012


 
 
Kuralları S*ktir Et!
problem? 

Biz yarına dünden inanmıştık..

Yarın Fransa'nın köklü ve (Her ne kadar son zamanlarda formsuz olduğu söylense de) güçlü ekibi Marsilya'yla tarihi maçlarımızdan birine çıkıyoruz.

Uzun yıllar önce Sevilla, Fiorentina, Köln,D.Moskova gibi takımlarla oynamış olan takımımız, bunların yanına Marsilya'yı da ekleyecek..

25-30 milyonluk(sözde)taraftarı olan kulüplerin taraftarları(?)na bu heyecanımız garip gelebilir ama bu durum Eskişehirspor ve Eskişehirspor gibi hor görülen, arka plana atılan camialar için gayet normaldir, az biledir..

Bizim gözümüzde yarınki maç ;
Bazı takımlara musluklarının sonuna kadar açık olduğu bir havuzdan zar zor kaçırdığımız damlaların, kararlılıkla akıtılması ve uzun süre sonunda taşı oymasıdır..
Fazlasıyla kutsaldır..

Büyüklerimiz Eskişehirspor'a, Sevilla'yı Porsuk'ta boğduğunda inanmıştı..
Mezitli, İnegöl, Karabük, Sarıyer, Diyarbakır, Bolu ile oynarken de inandık..
Bizler Eskişehirspor'a en son, Bursa'ya İzmir'de 3-0 yenildiğinde de inanmıştık..

5 dakikanızı ayırın ve aşağıdaki linke baştan aşağı göz gezdirin..

Biz yarına dünden inanmıştık..

Anadolu'nun Son Kalesi!

Amigo Orhan

No Pyro No Party!

Yağmurda Çamurda

problem?

Seni Bizim Kadar...

Kuralları S*ktir Et!

Maziyi Savura Savura..

Her Zaman, Her Yerde !

Seninleyiz

Bir Defa Değil Bin Defa !

Aşk Siyah Kırmızı

Anti Bizans

Kaldırım Tribünü!

Tapmadık Asla..