Son ''Ayak''ta yatmayın..

Tepebaşı Belediyesi genel anlamda gayet girişken, sosyal ve kültürel çalışmalara vs. verdiği destekle aktif bir belediyecilik görüntüsü içindeydi.

Birçok başarılı projeye imza atan belediyenin son projesi ''Altın Ayaklar'' ise tam bir fiyasko..


Şehrin en işlek noktasına (Espark Avm Önündeki Kaldırım-222 Tarafı) Eskişehirspor Taraftarları'nın hiç hazetmediği İstanbul takımlarından izler kazımak hangi akla hizmettir ?


Biz Eskişehirspor Taraftarları'nın İstanbul takımlarına karşı gösterdiği tavır, Eskişehir'i birçok şehirden ayıran en önemli unsurlardan biriyken , bizim oylarımızla başa geçen ''Yerel!'' birimlerin bu gerçeği görmezden gelmesi, bizleri ''Hiç''e sayması nasıl bir anlayıştır ?


Bugün yerel bir gazetede Ahmet Ataç'ın ''Altın ayaklar çatışma yaratmamalı'' şeklinde bir açıklaması yer almış. Açıklamada '' Türkiye'de ilk kez uygulanacak projenin benzerleri bazı ülkelerde de mevcuttur. Dünya futbolunun efsane ismi Pele'nin ayak izi Brezilya'da Maracana'da bulunmaktadır.'' diye bir bölüm var ki gül gül öldüm..


Söz konusu adam (Pele) Brezilya'nın ve Dünya Futbolu'nun gelmiş geçmiş en önemli futbolcularından biri ve onun adına kendi ülkesinin bir kentinde yapılan proje karşımıza örnek olarak çıkartılıyor.. Hollywood'dan örnek verilmesine hiç girmiyorum, gülmekten karnınız ağrır..


Yani Brezilya ve Dünya Futbolu'nun 1 efsanesi var, Türk Futbolu'nda onlarca..

Yıllar sonra Messi'nin heykelini Brezilya'ya dikmek isteyen idareciler de duruma tepki gösteren Brezilya ahalisine ''Bunun benzer örnekleri Türkiye'de de var. Eskişehir gibi şehrinin takımına bağlı bir kentte, hiç hazetmedikleri kulüplerin izlerini kazıdılar, hem de şehrin orta yerine..'' derler mi
Pehh..

Metin Oktay, Lefter, Alex vs. gerçekten büyük futbolcular saygı duyarım.. Fakat sayın Ahmet Ataç ve Tepebaşı Belediyesi'nin de aynı şekilde bizlerin duruşuna saygı duymasını beklerim..


Geçtiğimiz gün, tepkileri iletmek, bu olaya niçin bu kadar karşı çıktığımızı belirtmek üzere Tepebaşı Belediye başkan yardımcısı sayın Fuat Gürcüoğlu ile bir görüşme yaptık.


İnternet ortamında dile getirilen hemen hemen her detayı kendilerine ilettik.Fakat, onlar olaya '' Herkesin benimsediği efsaneler bunlar, kime ne zararı var ki?'' şeklinde bakıyorlar..


'' Amacımız Türk Futbolu'na hizmet etmiş bu futbolcuların bir şekilde unutulmamasını, isimlerinin yaşatılmasını sağlamak'' diyerek giriyorlar olaya ''Unutulacak olanlar bizim efsanelerimiz.. İstanbul takımlarının efsanelerini unutturmaya çalışsak bile başarılı olamayız çünkü onların yandaş medyaları var!. Hani şu bizi hor gören medya..!'' diyoruz.


'' Ben futboldan pek fazla anlamam açıkçası, voleybol severim..'' diyerek bizden ne kadar uzakta olduklarını tasdikliyor Fuat bey, ''Hehh işte, orada niçin Neslihan Darnel'den bir iz yok ? İstanbul takımların hegamonyası altındaki Türk Futbolu yerine Türk Sporu'ndan izler olsaydı..? Yakın geçmişte, olimpiyatlarda 2. olan Gamze Bulut mesela??'' diyoruz..

Kem, küm..

'' Orda yer alan isimlerin çoğu, milli takımımızda görev almış başarılı futbolcular'' diyorlar,

''Alex?'' diyoruz,
''Tartışılabilir'' yanıtını alıyor,
''Tartışılacak çok isim var..'' diyor ve ekliyoruz ''Derdimiz orada şu isim olmalı şu isim olmamalı değil, bu şehir sınırları içersinde biz Eskişehirspor Taraftarları'nın duruşuna ters gelmesi ve bizleri yıpratacak olması..'' diyoruz. 

''Eğer sadece Eskişehirspor futbolcuları olsa, Alex malex olmasa ulusal basınında ve hatta dünya basınında yer alacak mıydı?'' gibisinden birşeyler söylüyorlar,
''Amaç reklam yani..'' demekten kendimizi alamıyoruz.

Bir noktadan sonra ise '' Proje Eskişehirspor'un efsane isimleriyle başladı daha sonra onların da tavsiyesiyle Türk Futbolu'na kaydı..'' sözünü duyarak, topun Efsane Futbolcularımız'a atılacağı sinyalini alıyoruz ve çok fazla geçmeden,

''Zaten Perşembe günü belediye başkanımız ve Eskişehirspor Efsaneleri konuyla ilgili bir basın açıklaması yapacak..'' diyorlar..

Kusura bakmayın ama bu konuda biz taraftarları Eskişehirspor'u Eskişehirspor yapan isimlerle karşı karşıya getirmeye çalışmak da bir bizans oyunudur ve bu oyunu yerel bir belediyemizin oynaması ne acıdır..


Şimdiden söyleyelim '' Eskişehirspor'u Eskişehirspor yapanlara saygımız sonsuz..'' fakat bu konuda Eskişehirspor Taraftarı'nın düşüncesini değiştirmeye hiçkimsenin gücü yetmeyecektir, boşa kürek çekmeyin..


Efsane futbolcularımıza diyebileceğim şey ise ;

Zamanında size karşı yapılan ''Ayak Oyunları''yla üstünlük kuran, ün yapan, sizi gölgede bırakan bu insanlara hoşgörülü yaklaşmanız, sizin ne kadar karakterli insanlar olduğunuzu gösterebilir ama bu şehirde sizin isimlerinizin yanında onların yerinin olmadığı gerçeğini değiştirmez..

Ve tüm bu tepkilere rağmen, ''Sık sık'' başkan Ahmet Ataç ve Tepebaşı Belediyesi'nin projeye ''İyi Niyet'' ile başladığını dile getirdiler..


İyi Niyet''le düşünüldüğü söylenen bu projenin bunca tepkiye rağmen uygulamaya sokulması ''Art Niyet''ten başka birşey değildir!


Herşeyi göze alıp böyle bir sergi açacaksanız, kaldırım taşları arasında 30 santimlik bir yer daha açın..


Süleyman Youla için...

 

Bizler bu konuda kararlıyız. Her anlamda demokratik tepkimizi dile getirmekten kaçınmayacağız..
Projenin Kaldırılması İçin İmza Kampanyası ;

#mikrofonukapatcimbom

Cumartesi günü Türk Telekom Arena'da oynanan maç ve sonucu bir yana tribün açısından birkaç çift laf edelim.

Bizim adımıza sezonun en iyi deplasmanı olacağı maç öncesindeki ''Hacım otobüs var mı?'', ''Kardeşim neyle gidiyoruz?''sorularının yoğunluğundan belliydi ve nitekim de öyle oldu.
 

Kalabalık anlamında ilk sezondaki sayıyı yakalayamamış olsak da verimlilik olarak gerçekten on numaraydık. Bir deplasman tribününün yapması gereken hemen hemen herşeyi yaptığımıza inanıyorum. (Maç öncesi staddaki hakimiyet, maç anında iyi zamanlamalarla araya giriş, yüksek katılımlı tezahüratlar, patlayan torpiller, görselliğe faydalı pankartlar vs.)

Ve tüm bunların karşılığının da en azından 1 puan olarak dönmüş olması sevindirici..

Not : Galatasaray tribünlerinden gelen ''Şike yapanın-Fenere yatanın anasını s*keyim'' tahriklerine aynı şekilde ''Şike yapanın-Fenere yatanın anasını s*keyim'' sloganıyla karşılık vermemiz (desteklememiz) ve bu durumun alkışlanması bir oldu..

Gelelim Galatasaray tribünlerine.

TT Arena açıldığından bu yana bu stada deplaselerde boşum olmadı. İlk yaptığımız deplasmandan beri bu stadın görsellik ve modernliği dışında akustik anlamında fos olduğunu söyler dururum. ''Kedi uzanamadığı ciğere..'' demeyin, gerçekten öyle.. Stadda çok sinir bozucu düzeyde bir ses kirliliği oluşuyor. Bütün stad aynı anda bağırmadığı sürece yapılan girişimlerin hepsi sadece bir uğultu olmaktan ve kafa s*kmekten başka bir şeye yaramıyor.

Yukarıdaki paragrafı şöyle özetleyebilirim. İnönü, Saracoğlu ve hatta Eskişehir Atatürk'te söylenen besteler (tüm stad katılsın-katılmasın) tribünle alakası olmayan birisi tarafından bile çözülür. TT Arena'da girilen besteleri ise çözmek bir tribüncü için bile çoğu zaman imkansız.

Galatasaray tribünleri, takımlarının golü attığı ana kadar uğultudan öteye geçemediler. Hatta organize olamayıp, bestelere katılmayan taraftarlarına seslerini duyurmak için  teknolojik imkanları kullanarak ''Mikrofon''la sık sık anonslar yaptılar.
Golü attıktan sonra ise deplasman tribününe yakın bölümdeki grubun baskın tezahüratları ile tüm stada hakim oldular. Besteler dalga dalga stada yayıldı ve gerçekten etkileyiciydi fakat bu durum 10 dakika bile sürmedi.

Son dakikalarda gelen golümüzden sonra da doğal olarak sazı eline alan taraf tabii ki biz olduk. 

 Neyse, sadede gelelim...

Stad güzel, başarılı olunduğunda doluluk oranı da güzel ama ;
Şu #mikrofonukapatcimbom :)
Mikrofon (Ceza feat Ultraslan)

2010-11 Galatasaray (TT Arena) Deplase

Cumartesi günü oynanacak olan Galatasaray maçı öncesinde, daha önce hiç yayınlamadığımız görüntüleri paylaşıyoruz.

Görüntüler, TT Arena açıldıktan sonra bu stada yaptığımız ilk deplasmandan, 6 Şubat 2011'den..

Çamlıca gişelerinde bekletilen otobüs-minibüsler, konvoy halinde hareket, stadın çevre düzenlemelerinin tam olarak yapılmadığı dönem olduğu için bozuk yollar, stad ve stad etrafı..

İyi seyirler..


Anadolu'nun Son Kalesi!

Amigo Orhan

No Pyro No Party!

Yağmurda Çamurda

problem?

Seni Bizim Kadar...

Kuralları S*ktir Et!

Maziyi Savura Savura..

Her Zaman, Her Yerde !

Seninleyiz

Bir Defa Değil Bin Defa !

Aşk Siyah Kırmızı

Anti Bizans

Kaldırım Tribünü!

Tapmadık Asla..