Dostluk-Kardeşlik Muabbetleri...

Bursa maçından sonra artık bu tip hareketlerin tadımızı daha çok kaçırdığına birkez daha şahit olduk.

Bir klübün armasının,formasının peşinde koşan bir taraftar başka bir takıma,bu takıma ezeli rakip bile olsa,tribününe,rengine,başka birşeyine sempati duyabilir.Benim Sakarya tribünlerine,ve Bursa'ya duyduğum sempati gibi.

Ancak iş öyle bir noktaya geliyor ki,birbirine bu şekilde sempati duyan 2 taraftan bazı taraftarlar bir araya gelerek bu sempatiyi genele yayabilmek adına ''Dostluk-Kardeşlik AÇILIMı'' yapmaya başlıyorlar.

Bir yere kadar bu yapay oluşum devam ettiriliyor ancak birbirlerinin takımına sempati duyan ve bu açılımı yapan kişilerin gayreti bir yerde kopabiliyor inceldiği yerden.

Bu kopmaların birçok nedeni olabilir elbette.Bunlara en çok sebep olan etkenler ise ;

1-Bir tarafın ligdeki konumunun kritikliği,
2-Bu yapay dostluktan haberi olmayanların çok olması,
3-Sırf çirkeflik,provakatörlük yapmak için 2 tarafın karşı karşıya geldiği ortamda bulunanlar ve bu amaçlarını o ortamda eyleme dönüştürmeleri,
4-Tribün kültürü olmayan,deplasman yapan renkdaşlarının çektiği zorluklardan bir haber kişilerin,karşılıklı olabilecek şeylerin sonucunu düşününememesi sonucu yaptıkları,
5-...Ve toplum psikolojisidir.

1.maddenin önüne geçilemez.Bu madde bu oluşumların sona ermesinin en büyük sebebidir ve doğaldır.Rekabetin bulunduğu bir ortamda değil dostluğu ''Babamı tanımam'' derler ya işte öyle bir durum vardır.Armanın zor durumda olduğu bir ortamda film kopabilir.

2. madde genelde büyük camialarda görülür.Bu tür dostlukların ortaya çıkmasını sağlayan kişilerin sayısının,bu oluşumdan haberdar olmayanlardan az olması ve buna bağlı olarak oluşumdan haberdar olmayan,fikirleri alınmayan,dost olurken bana mı sordunuz diyebilen kişilerden kaynaklanan problemler sonucu film kopabilir.

3.madde :Bu tür bir oluşumun kendisine zararı olacağını düşünen,sırf kendi egolarını tatmin etmek isteyebilen yani provakatörlük vasıflarını üstlenen kişilerin çaktığı kıvılcım sonucu film kopabilir.

4.madde oldukça ince bir durumdur.Her horoz kendi çöplüğünde öter misali,olduğu yerden,kendi mekanında karşılık almayacağını,başına bir iş gelmeyeceğini bilen,evde eşine,kardeşine,abisine,ablasına sözünü geçiremeyip hırsınız 90 dakika stadlarda küfür etmekle alan kişiler ve bunların deplasmana giden renktaşlarının rövanşta ne gibi olumsuzluklarla karşı karşıya gelebileceğini düşünmeden davrananlar yüzünden film kopabilir.

5.madde ise tüm yukarıdakilerin üst üste binmesinden sonra meydana gelen ve artık kıvılcımların alev olduğu kısımdır ve bu tür oluşumları genel olarak bitirebilen bir durumdur.

Bu tür dostluk-kardeşlik durumlar birkaç kişinin,bir grubun hükmedemeyeceği büyüklükteki kitleler için böylesine bir rekabet ortamında hikayedir.

O yüzden kendi çapımızda,kendi kontrol edebileceğimiz ölçüde,sempatiden öte gitmeyerek,buna bir isim vermeye çalışmayarak devam etmeli,ettirmeliyiz.

''Ne ortak bir atkı yaptıracak kadar yakın,ne de kan akıtacak kadar uzak olmalıyız.Orta yolu bulmalı,ona göre davranmalıyız.''

Sakarya'da her İstanbul deplasmanımıza giderken ve dönerken taşlanıyoruz Pamukova denilen bir yerde.Ama bunu yapanları aynı bölücülere benzetiyorum ve tınlamıyorum.

Bursa ile geçmişte 16 plakalı arabaların Eskişehir'de Porsuk Çayı'na atılması kadar büyük olaylar yaşanmış...

Tüm bunlara rağmen her iki tribüne de sempati duyabiliyorum.

Neden mi ?

*Sempati duymak arman zorda olduğunda onu savunmana engel değil,
*Sempati duymam kimsenin fikrini almamı gerektirmez,kişisel düşüncem ve tercihimdir.Bunu başka birilerinin yaptırımları da değiştiremez.
*Sempati duyan benim,toplum değil.Toplumun psikolojisi de beni bağlamaz.

Bırakın yapay bir zeminde hazırlanan ''Dostluğu-Kardeşliği'' kopacaktır inceldiği yerden.

Sempati duyun,sempati...