Tribüncülükte bazı terimler vardır sık sık kullanılan.(Ölüm,sonsuzluk,kral,büyük
vs.)
Bunlardan özellikle bir tanesi bana çok saçma geliyor :
''İnat...''
İnat'ın sözlük anlamı ayak direme,ısrar etme,direnme,diretme olarak geçiyor.
Genelde kimler inat ediyor ?
*Değişime direnenler
*Aşırı benmerkezciler
*Üzerine toz kondurmak istemeyenler
Anadolu'da yer alan tribüncü birisine neye direniyorsun dersem eğer gelecek cevapları tahmin edebiliyorum.
Muhtemel bir cevap :
-3 (sözde) büyük takımını tutmaktan başka seçenek bırakmıyorlar ama ben buna rağmen inadına X takımını tutuyorum.
İşte sorun da burda başlayabiliyor.
Herhangi birşeye bir inat uğruna bağlanamaz,bağlanılmamalıdır,bağlanılırsa elbet bir gün kopar inceldiği yerden.
Özellikle renklere bağlılık inat değil gönül işidir,doğrusu da budur.
Onun için alayına,ölümüne varım ama inadına yokum olmalı,''Ne bir inat,ne bir heves,uğrunda ölmeye hazırım EsEs'' tarzı bestelerle de çelişmemeliyiz.
Atalarımızın konuyla ilgili sözlerinden birkaçı ;
*İnat iradenin eşekliğidir.
*Osmanlı’yı at yıkar, Türk’ü inat.
'Son olarak aşağıda da benim inata bakış açımı özetleyen kelime dizisi yer almaktadır...''
'Renklere bağlılığın alt yapısı inat değil yürek olmalıdır.İnat uğruna bağlılıklar altında fay hattı olan toprak parçası gibidir,her an deprem olabilir.''
İnadına sevmeye karşıyım!
Kategori :
eMRe aNGı'ya Göre
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder