Bir insan neden ağlar ?
Cevabı hemen verebiliriz değil mi, annesi ya da babasına bir şey olmuştur,çok sevdiği bir yakınını kaybetmiştir,sevgilisinden ayrılmıştır,sınavda kötü sonuç almıştır vs vs…türlü nedenler sıralamak mümkün.
Peki ya, bir taraftar neden ağlar ?İşte bunun mantık çerçevesinde cevabını vermek güç. Hayatı sadece o meşin yuvarlaktan ibaret olan bir insan, bunca yıllık ömründe kalbinde futboldan başka bir şey olmayan bir insan, takımına aşık olan bir taraftar da elbette yeri geldiğinde ağlar.O aşık olduğu, hatta taptığı armanın olur yenik duruma düştüğünü görürse ağlamasından daha doğal bir şey yoktur,olamaz da…Çevresindekilere göre belki bu son derece anlamsız,son derece saçma bir harekettir.Ancak gelin görün ki, o çevresindeki hiç kimse bilmez ki , bu yenilgi onun yüreğinde ne türden bir hasara yol açmıştır.İçi yanıyordur o an.Gözyaşları içinde patlamaya hazır bir yanardağ misali beklemektedir infilak etmek için.Nitekim fazla gecikmez o infilak.Hiç bir zaman bilmez çevresindeki o insanlar o armanın onun için ne anlam ifade ettiğini, bilmeyecektir de…
İşte ben bunu gördüm. Üç gün önce , gece saat 12 civarıydı. Maç bitmiş, staddan çıkmak üzereyken kapının yanında duvarın dibine çökmüş,hıçkıra hıçkıra ağlayan genci gördüm. Yanına gidip, “ Peki, Neden ?” diye sorduğumda kafasını kaldırmış, buğulu bakan gözleri her şeyi anlatıyordu. Belli ki, ağlamaktan konuşamıyordu ancak o gözler her şeyi ele veriyordu. Nedeni belliydi, maça ağlıyordu. Hayatında aşık olduğu tek varlığın, armanın, kendi mabedinde kaybetmesine ağlıyordu.
Ne kadar anlamsız değil mi (!) Altı, üstü 90 dakika süren,sahada 22 adamın bir topun peşinden koştuğu basit bir oyun, futbol değil mi(!).Bir taraf elbet kaybedecek, bir taraf kazanacak. Belki sahada kaybeden futbolcuların yanına gitseniz böylesine üzülmüyorlardı.Kim bilir ilk golde hata yapan Ivesa bu derece üzülmüyordu ya da ikinci golde topu kendi kalesine vuran Volkan…Ama işte kazın ayağı öyle değil.Siz bir de gelin bunu o gence anlatın. Hayatından sanki bir parçası kopmuş gibiydi. Sorduğumda ağabey diyor, benim 5 yaşımdan beri bütün hayatım futbol. Bu kutsal armayla tanışmam 10 yaşımdayken başladı.Kısaca çocukken tutuldum ben bu sevdaya diyor. O yüzden işte bu armanın kaybettiğini görmek demek, benim için annemi,babamı ya da kardeşimi kaybetmemle eşdeğer diyor.
İşte bu yüzdendir, normal bir insan nasıl ki ailesinden birini kaybettiğinde ağlarsa , bir taraftarda canından bir parça olan arma kaybettiğinde ağlar.Bunu ne sahadaki futbolcu bilir, ne kenardaki teknik direktör, ne de çevresinde onu teselli etmeye çalışan kişiler bilir.Kimse bilmez, ancak o genç takımının kaybettiği her maçtan sonra için için ağlamaktadır...
İşte bu yüzdendir ki, stadın duvarına çökmüş yalnız başına ağlamaktadır hıçkıra hıçkıra…
Ve işte bu yüzdendir ki, Futbol sadece 22 adamın bir topun peşinden koştuğu basit bir oyun değil bir aşktır,bir tutkudur, bir sevdadır….
Murat Cavcav'ın Açıklamaları Üzerine
6 yıl önce
0 yorum:
Yorum Gönder