Çileli Doğmuşuz Zaten Ezelden..

Alttaki pankartta da dediği gibi 1965'ten beri direnen Eskişehirspor bugünki konumuz.Zeki Müren'in de seneler önce söylediği gibi ezelden çileli doğmuş harbiden Eskişehirspor ve taraftarları..




Eskiden buraya yazmak için zevkle girerdim,iki senedir fark ettim ki  blog’un yüzüne bile bakmamışız.Tabi bunda blog’u unuttuğumuz gelmesin akla hemen.Blog’luk bi durum değil.Hem twitter aleminin piyasaya çıkması,insanların okumaktan üşenir hale gelip 140 karaktere herşeyi sığdırması,hem şike sürecinden bu yana ülkedeki futbolsuzluk.Ne yazabilirsin ki şu ortamda,futbolla alakalı ?

Ülkede futbolun f’sinden eser kalmamış,her gün ayrı bir skandal.Ligin durumu,milli takımların ,tribünlerin hali ortada kısacası futboldan  kimsenin zevk aldığı yok.Neyse bu klişe konulara girmeyeceğim zaten bu konu hakkında hemen hemen herkes birşeyler karalıyor.Aynı şeyleri temcit pilavı gibi tekrar tekrar ortaya koymanın bir manası yok.


Asıl değinmek istediğim tek bir konu var,o da Eskişehirspor’un yazının başında da bahsettiğim değişmeyen makus talihi..Eskişehirspor kurulduğu yıldan beri bir türlü rahat gün yüzü göremeyişi.. 


Bana birisi bu sorunun cevabını versin.Her döneminde mutlaka birşeylere karşı mücadele,hep bir kaos içerisinde.Alt liglerdeyken,tek gayesi hakettiği yere dönmek,İstanbul takımlarına karşı zamanında yenilen hakkını geri kazanmak. Zaman geçiyor,2008 yılında bu amacına ulaşıyor ve hakettiği yere nihayet dönüyor.Derken günler,aylar geçiyor Eskişehirspor bakıyorsunuz artık o hakettiği yerde zirveye oynayan takım oluyor,kupa finalleri,yarı finaller  oynuyor,ligin gediklisi bir takım haline geliyor.Tam herşey yolunda gidiyor derken Eskişehirspor ya bu rahat durmaz,bi anda şike skandalı patlak veriyor,olayların ta içerisinde buluveriyor kendini.Hoppala yine bi mücadele,yine bi skandal,kaos..Arkasından  yönetimin yaptığı bitmek tükenmek bilmeyen yanlışlar zinciriBi iki sene de böyle geçiyor derken geçtiğimiz sezon gelen kongre süreci,yönetim değişiyor,diyoruz sıfırdan başlangıç olsun,Eskişehirspor hakettiği yerlere artık dönsün,siliveriyoruz geçmişi. Halil Ünal yönetimi oyundan alınırken,Mesut Hoşcan yönetimi oyuna dahil oluyor.A’dan Z’ye bir değişiklik en tepede,hoca da değişiyor tabi ki,Ersun Yanal oyundan alınan isim olurken yerine karakteriyle,duruşuyla,gittiği her takımda tıpkı bir gerçek taraftar gibi o takımı sahiplenmesiyle
bilinen,şu ülkede şüphesiz Eskişehirspor adına en çok yakışacak isim olan Ertuğrul Sağlam ve ekibi geliyor.Bir umut ışığı iyiden iyiye gösteriyor kendini.

Vira bismillah diyerek başlıyoruz sezona..İlk hafta evimizde Bursaspor maçı.90 dakika sonunda 2-0 alıyoruz maçı.Bu maçın skorundan öte daha da önemli olan bişey varsa o da maçta sahada olan kadro.Değişim dedik ya,ilk maç bakıyoruz sahaya o da ne Aytaç,Tarık,Erkut,Hasan Hüseyin hepsi sahada.Tazecik,futbola aç,yeni yüzler,yeni genç isimler ..İyiden iyiye güneş doğmaya başlıyor en tepemizde.Ligin ilk yarısını iyi bi yerde bitiriyoruz,2.yarının başında o kabus Bursa maçları derken formsuz  başlıyoruz devreye.Bursa’nın da yardımıyla gruptan son maçı kazanarak çıkıyoruz..Ligde bir türlü o gelmeyen galibiyetler,kupada yarı finale çıkmış olmamız derken bir anda Eskişehirspor ligi bırakıp bütün
odak noktasını kupaya veriyor.Artık tek hedef kupa..Yarı finalde Antalya’yı 30 dakika top oynayarak geçiyoruz,ve artık final..Bu saatten sonra lig kimin umurunda,şehir kenetlenmiş kupaya takımıyla,taraftarıyla,başkanıyla,hocasıyla vs..7 Mayıs günü Konya’da Galatasaray karşısında maç boyu iyi de oynayan Eskişehirspor Galatasaray’ın kalemize bir kere gelmesiyle golü buluyor,umutlarımızı da başka bahara bırakıyor.Yenileceksek de böyle yenilelim diyor,maç bitiminde sanki kupayı alan Eskişehirspor olmuş gibi orada stadın yarısını dolduran taraftar “ Şaampiyon” diye çağırıyor takımını tribüne..

Böylece sıfırdan başlangıcın ilk sezonunu geride güzel hatıralarla bırakıyor,artık önümüze daha yüksek hedefler koyarak giriyoruz.Bu sene artık hedef lig diyoruz.7’den 70’e herkes  ilk sezon kupada gösterilen bu başarıyı ikinci sezonda ligde bekliyor şehirde.Bu beklentiyle açıyoruz sezon başını.

Derken bir anda yine o makus talih kendini gösteriyor.Eskişehirspor ya bu,illa bişeyler ters gitmeye başlayacak,rahat durmaz.İlk önce Ertuğrul Sağlam’ın teknik direktörlük kariyerinde yanından ayırmadığı Mutlu Topçu hoca Kayserispor’un başına teknik direktör olarak geçiyor.Kayseri’de kariyerini parlatan,Bursa’da bu kariyerin zirvesine ulaşan Ertuğrul Sağlam’ın bu başarılarında futbolculuk dönemlerinde de Beşiktaş’ta yıllarca beraber oynadığı Mutlu hocanın payı inkar edilemez.Mutlu hoca,Ertuğrul hocayı her zaman arkadan itici bir gücü olmuştur bugüne kadar.Hani dedim ya en başta Ertuğrul Sağlam ve ekibi diye,işte kastettiğim asıl nokta buydu.Türkiye’de teknik direktörlerin geneli hemen hemen hepsi sadece ismiyle bahsedilirken Ertuğrul Sağlam daima ekibiyle bir olmuştur.Ertuğrul Sağlam teknik direktörlük kariyeri boyunca elde ettiği başarılarını hiçbir zaman tek başına yapmamıştır.Futbolun bir ekip işi olduğunu gösteren,birlik-beraberlik olmadan hiçbir başarının gelmeyeceğini,Simon Kuper’in dediği gibi “Futbol asla sadece futbol değildir” mentalitesini ispatlayan hocaların en başında gelir ülkede Ertuğrul Sağlam.Ertuğrul Sağlam ismi bugün Türk sporunda bir marka olmuşsa, her zaman bu işi bir ekip olarak yapmasından kaynaklanır.Mutlu hocanın onun yanından ayrılması makine dişlisinin bir dişinin kopması gibi..

Mutlu hoca ayrılınca yerine gelen Ümit Bozkurt onun için bir yedek parça olamadı,dolduramadı o boşluğu,olamazdı da zaten..Çünkü aynı kelimeleri konuşmuyorlardı,aynı kafada değillerdi Ertuğrul Hocayla.İtici bir güç olamadı Ertuğrul Hoca için,bunu ne o yapabildi ne futbolu 2 yıl önce bırakmış olan tecrübesiz  Ömer Erdoğan.Hal böyle olunca da yalnız kaldı Ertuğrul Sağlam. 


Eskişehirspor’un makus talihini etkileyen olaylar zincirinde Mutlu hocanın ayrılması tek başına tabiki de yetmezdi,yetmeyecekti.Bir de sezon başlamadan Passolig skandalı patlak verdi.Tarihi boyunca asla siyaset malzemesi olmayan,hiçbir ranta sevdasını asla malzeme etmemiş,bu sevdasını her daim "siyasetüstü" olarak görmüş  Eskişehirspor taraftarına bir de Passolig denen siyasi rant ürünü olan bu dayatmayı getirip  koydular önüne,zaten can çekişen futbola ülke genelinde bir de bu dayatmayla öldürücü darbeyi indirdiler.Hal böyle olunca Eskişehirspor taraftarı pek tabiki bu dayatmayı kabul etmeyecekti,edemezdi çünkü özüne aykırıydı bi kere. Sevdasını yüreğine gömdü,bağrına taş bastı,bundan sonra bizde dışarda destekleriz sevdamızı dedi.Mesut Hoşcan yönetimi de bu siyasi dayatmaya ses çıkarmayıp taraftarı yalnız bırakınca,Mutlu hocanın ayrılışıyla kulübede yalnız kalan Ertuğrul hoca, statta da kalakaldı öylece..Ülkede futbol çoktan bitmiş,çift okeye dönüyordu artık.Gerek yönetim gerek futbolcular Ertuğrul hocanın belki bedenen yanında  gözüküyordu o sahada  ancak özünde onu anlayan,onu tamamlayan kimse kalmamıştı artık..16 Mayıs 2010 akşamında Bursa’da bu birlik-beraberlik kariyerinin zirvesini yaşayan Ertuğrul hoca da artık yapayalnız kalıyordu ruhen,özüne dönemiyordu bir türlü..Hal böyleyken de yanlış tercihler  sürekli devam ediyordu saha içinde.Ne Serdar Özkanlar,Ergün Teberler,ne Mirkanlar,onun özüne uygun isimler değildi bi kere..Eskişehirsporla çıktığı ilk lig maçında bu yola çıktığı isimlerin asla yerini tutamazdı bu isimler.Ne Serdar Özkandan bir Hasan Hüseyin ya da Aytaç,ne Mirkandan bir Erkut,ne de Ergün Teber’den bir Tarık olmazdı,olamazdı..O günkü Bursa maçından sonra Hasan Hüseyin’le Erkut’u dilinden düşürmeyen Ertuğrul Sağlam gitmiş yerine alakasız,özünü kaybetmiş bir Ertuğrul Sağlam gelmişti artık,yapayalnız,çaresiz.Mazide kalıyordu artık bu görüntüler..

Gelgelelim Mutlu hoca,Passolig derken 7 Mayıs akşamından sonra ikinci sezonda gözünü lige diken,artık hedefine daha emin adımlarla gitmeyi bekleyen  Eskişehirspor yine nurtopu gibi bir kaos ortamıyla başbaşa kalıyordu.Son Balıkesir maçıyla ligde nagalip serisini 7 maça çıkaran Eskişehirspor bu durumdan çıkabilir mi bilmiyorum,ha çıkar çıkmasına eğer Ertuğrul Sağlam bi an önce silkelenip özüne dönmeyi bir şekilde başarabilirse,bu durumdan çok kısa zamanda çıkar.Hatta 2010 yılı Bursa’sında yaşadıklarını burda da, hatta fazlasını yaşar.

Bildiğim bişey varsa,işte o zaman da Eskişehirspor’un bunca yıldır yaşadığı o makus talihi orada kırılır,50 yıldır çektiği bu sıkıntıların bu seneyle sona erip,rahat bi günyüzü göreceği gibi gelecek 50 yılını bile kurtarır.

Benden uyarması..


0 yorum:

Anadolu'nun Son Kalesi!

Amigo Orhan

No Pyro No Party!

Yağmurda Çamurda

problem?

Seni Bizim Kadar...

Kuralları S*ktir Et!

Maziyi Savura Savura..

Her Zaman, Her Yerde !

Seninleyiz

Bir Defa Değil Bin Defa !

Aşk Siyah Kırmızı

Anti Bizans

Kaldırım Tribünü!

Tapmadık Asla..