Kayserispor maçından 2 gün sonra arkadaşlarımız ÜniESES başkanı Hasan Balaban ve başkan yardımcısı Emre Arslankaya'nın Alper Potuk'la gerçekleştirdiği keyifli röportaj.
''ÜniESES: Alper kendini nasıl tanımlar, özel hayatında neler yapar, nelerden hoşlanır?
Genelde kendi içimde yaşayan, sessiz biriyim. Sezgin Ağabey ve Veysel’le birlikte aynı evde kalıyoruz. Antrenman ve maçlardan arta kalan vakitlerde Play Station oynuyoruz, film izliyoruz.
ÜniESES: Eskişehirspor’da Rıza Çalımbay, Bülent Uygun ve Skibbe ile çalıştın. Hangisinden neler öğrendin?
Her şeyi Rıza Hoca’dan öğrendim. Rıza Çalımbay hayatımı değiştiren adam. Bülent Uygun geldiği zaman ilk başlarda beni oynatmıyordu. Sonradan oynamaya başladım ve önemli bir çıkış yakaladım. Skibbe ile de bu çıkışımı devam ettiriyorum.
ÜniESES: Genç oyuncu olarak Eskişehirspor’da oynamanın artıları eksileri nelerdir?
Genç oyuncu olmak sadece Eskişehirspor’da değil her yerde avantajlı tabi. Ama Eskişehirspor’da olunca Milli Takım’a aday gösterilmek ve basında daha fazla yer alabilmek daha kolay oluyor. Eskişehirspor’un hiçbir konuda eksiği yok.
ÜniESES: Saha içinde kendini en güçlü ve en zayıf hissettiğin yönlerin nelerdir?
Sağ ayağımı çok güçlü bulsam da sol ayağımı da çok zayıf buluyorum. Aynı zamanda dripling olarak kendimi güçlü hissediyorum.
ÜniESES: Bu sezon oynadığımız oyun planı daha az gol yemek üzerine. Son aldığımız 1-0’lık galibiyetlerde bunun göstergesi. Bu oyundan memnun musunuz yoksa daha ofansif bir futbolu mu tercih edersin?
Memnuniyet skorla alakalı. Arkadaşlarla toplandığımızda iyi savunma yapar gol yemezsek illa bir gol buluruz ve maçı kazanırız diye düşünüyoruz. Bu yüzden şuan ki oyunumuzdan memnunum. Böyle gidersek çok iyi iş başarmış oluruz. Zaten takım olarak savunmamızda gayet iyi ve savunmamızdan da hepimiz memnunuz.
ÜniESES: Alt yapıdan gelmiş bir oyuncu olarak alt yapı maçlarını mümkün olduğunca takip ettiğini biliyoruz. Alt yapıdan veliahdın olabilecek isim var mı?
Son zamanlarda liglerin hızlandırılmasından dolayı yoğun maç ve antrenman temposundan dolayı alt yapının maçlarını pek takip edemiyorum. Alt yapıdan değil de takımımızdan Fatih Nuri Aydın’ı çok beğeniyorum. Kendini geliştirmeyi sürdürür, kendine iyi bakarsa gelecekte Fatih çok iyi yerlere gelebilir.
ÜniESES: Teknik özelliğinden dolayı özellikle son maçlarda çok sert müdahalelere maruz kalıyorsun. Bu konuda ne düşünüyorsun?
Bu konu son zamanlarda herkesin dikkatini çekiyor. Ayağıma her top geldiğinde çok sert faul yapılıyor. Bu hareketler elbette benimde dikkatimi çekiyor ve hiç hoşnut değilim.
ÜniESES: Son haftalarda çok önemli bir seri yakaladık. Bu başarıyı maçlardan sonraki futbolcularımızın demeçlerinde, hafta içi verdikleri röportajlardan okuyoruz ki hepsinin söylemlerinde ki tek ortak nokta takım içindeki arkadaşlık. Sen bu konuda neler söylemek istersin?
Sezon öncesi çok büyük sıkıntılar yaşadık. Hocamız gitti, sezona hocamız olmadan hazırlanmaya başladık, yeni hocamız geldi. Gerçekten çok zor zamanlar geçirdik. Ama biz yılmadık, kenetlendik. Sıkıntılarımızı kimseye belli etmeden aştık. Her hafta bir arkadaşımızın evinde toplanıyoruz. Arkadaşlarımın da söylediği gibi takım içinde ki arkadaşlık en üst seviyede. Böyle olmasa başarılı olamazdık.
ÜniESES: Taraftarımız son maçta bütün takımı ne kadar sevdiğini hepinize tek tek özel olarak hazırlanmış pankartlarla gösterdi. Sıra sana geldiğinde sana özel olarak hazırlanmış “Sende başını alıp gitme n’olur. ” pankartı açıldı. O pankartı gördüğünde neler hissettin?
Eskişehirspor için ve Eskişehirspor taraftarı için ne kadar değerli olduğumu bir kez daha anladım. Çok gururlandım, çok mutlu oldum.
ÜniESES: Gelecekte Alper’in kendisini görmek istediği nokta neresi? Alper gelecekte nerede ne yapıyor olacak?
Öncelikle sürekli A Milli Takım forması giymek istiyorum. Eskişehirspor’da mı olacağım, yoksa başka takımda mı bende bilmiyorum.
ÜniESES: Saha içinde oynanan oyun dışında, taraftarın sizi en çok etkilediği, taraftarın yaptıklarını unutamadığın maç hangisi?
Konyaspor ile oynadığımız küme düşme maçı. O zaman Paf takımındaydım. Konyaspor ile paf maçını oynadıktan sonra abilerimizi izlemek için bizde tribünde yerimizi aldık. 1-0 yenik durumdaydık. Sonra beraberlik golü geldi. O golden sonra bizde üstümüzü başımızı çıkartıp sevindik ve bizde taraftarla beraber abilerimize destek olduk. O maçı unutamıyorum.
ÜniESES: Taraftarlarımızın özellikle önemli maçlarda tüm Türkiye’ye örnek teşkil edecek koreografiler yaptığını ve yapmaya devam edeceğini biliyoruz. Koreografi denilince hangi koreografi ilk olarak aklına geliyor? Koreografiler takımı nasıl etkiliyor?
Lig A’da iken Belediye maçında yapılan koreografi çok başarılıydı. İlk o aklıma geliyor. Koreografiler motivasyon olarak çok etkili oluyor. Maça çıktığımız anda tribünleri gördüğümüzde daha bir kazanmak istiyoruz, daha motive oluyoruz.
ÜniESES: Futbolcu değil de bizim gibi taraftar olsaydın, maçı hangi tribünde izlemek isterdin?
En çok bağıran, en çok ateşli tribünde izlemek isterdim. Bu aralar bu konuda Nefer öne çıkıyor. Nefer diyebilirim.
ÜniESES: Son maçta ilk kez üçlü çektirdin. Taraftar seni ortaya üçlü çekmek için çağırdığında neler hissettin?
Hiç beklemiyordum. Hatta ayağımda yara vardı ve kramponlarımı çıkartmış soyunma odasına gitmeyi planlıyordum. Ama çok istediğim bir şeydi. Çok mutlu oldum.
ÜniESES: En sevdiğin tribün bestesi?
Maçları kazandıktan sonra taraftarla beraber söylediğimiz “Seninle Doğmuşum Sensiz Ölemem.”
ÜniESES: Gün geldi Eskişehirspor’dan ayrılmak durumunda kaldın. Gittiğin zaman ilerde Eskişehirspor’a geri gelmek ister misin?
Bu birazda nasıl ayrıldığıma ve şartlara bağlı. Burada çok mutluyum. İyi ayrılırsam kalben burada tekrar olmayı her zaman çok isterim.
Röportajımıza kısa soru cevaplarla devam edelim. Quiz niteliğinde sorular olacak bunlar ve tek bir isim ya da cevap istiyoruz senden.
ÜniESES: Takımın en neşeli ismi?
Erkan Zengin.
ÜniESES: Takımın en içine kapanık ismi?
Pele.
ÜniESES: Takımın en şık giyineni?
Erkan Zengin.
ÜniESES: Takımın en kötü giyineni?
Ivesa, üstüne bişeyler bulmakta zorlanıyor. (Gülümsüyor.)
ÜniESES: Takımın en mücadeleci ismi?
Bülent Ertuğrul.
ÜniESES: Takımın en çalışkan ismi?
Serdar Özbayraktar.
ÜniESES: Takımın en tembel ismi?
Batuhan Karadeniz.
ÜniESES: En yakın Türk arkadaşın?
Veysel Sarı.
ÜniESES: En yakın yabancı arkadaşın?
Diego.
ÜniESES: En unutamadığın maç?
Kadıköy’de oynadığımız, 2-1 yenildiğimiz Fenerbahçe maçı. İlk kez 11’de başlamıştım. O yüzden unutamıyorum.
ÜniESES: Unutmak istediğin maç?
Son oynadığımız Kayserispor maçı. Çok kötü oynadım.
ÜniESES: Eskişehirspor denilince aklına gelen ilk şey?
Tabi ki taraftar.
ÜniESES: Xavi mi Iniesta mı?
Xavi.
ÜniESES: Guardiola mı Mourinho mu?
Mourinho.
ÜniESES: Real mi Barça mı?
Barça.
ÜniESES: Alper bize vakit ayırdığın için ve sorularımızı içtenlikle cevapladığın için teşekkür ediyoruz. Son olarak eklemek istediğin ve taraftara söylemek istediğin bir şey var mı?
Transferim hakkında birkaç bir şey söylemek istiyorum. Yurt içinden ve yurt dışından resmi birkaç teklif menajerler aracılığıyla geldi. Gidecek miyim bende bilmiyorum. Ancak kulübün menfaatleri içinde, kulübü sıkıntıdan kurtaracak, para kazandıracak bir şekilde olursa, yönetimimiz Alper durum böyle derse Eskişehirspor’a katkı sağlamak için giderim. Yoksa gidecek olursam bile Eskişehirspor’u sevmediğimden, gitmek istediğimden değil. Ben de en az sizler kadar Eskişehirsporluyum.
Bizi kırmayıp vakit ayıran, soruları içtenlikle yanıtlayan Alper Potuk’a, bu röportajı sağlayan Mehmet Öztürk’e ve Zafer Tüzün’e teşekkür ediyoruz.''
Murat Cavcav'ın Açıklamaları Üzerine
6 yıl önce
0 yorum:
Yorum Gönder