İyi ki varsın futbol...


Nihayet başladı Spor Toto Süper Lig'in 2.yarısı.Nihayet diyorum, çünkü hayatı futboldan ibaret olan bizler için ortada futbolsuz geçmiş bir ay gibi bir süre var.Bu süre içinde her ne kadar gerek Türkiye Kupası maçları , gerek yabancı liglerden maçlarla olsun kendimizi televizyon başına bağlasak da işin içinde renklerine,armasına aşık olduğunuz takımın maçları olmayınca tatsız,tuzsuz bir yemek gibi midesine oturuveriyor insanın...

Eskişehirspor 2.yarının ilk maçına Ankara'da Gençlerbirliği karşısında çıkacaktı.Her deplasman öncesi olduğu gibi heyecanlıydık.Günler geçiyor,saatler geçiyor, deplasman zamanı yaklaştıkça kıpır kıpır oluyordu insanın içi.Ankara deplasmanlarının önemi her zaman büyük olmuştur bizler için.Ankara, hep bizim için en güzel deplasman tribünlerini yaptığımız yerlerin başında gelir.Yakın zamanda bakacak olursak o efsanevi Cebeci maçları, Süper Lig'deki ilk sezonda bir Hacettepe maçı şu an bir çırpıda aklıma gelenler...Ancak bu durum son zamanlarda, bilhassa Ankaragüçlü taraftarlarla yaşanan aradaki husumetten dolayı yerini güzellikten ziyade gerginliğe bırakıyordu.Geçen sezon Ankaragücü maçında yaşanan talihsizlikler yüzünden bugün bu güzel deplasman bize yarı-yasak hale gelmişti.

İşte böyle bir ortamda çıkıyorduk yola.Cumartesi sabahı saat 10'da otobüslerin toplandığı yere doğru koyulduk yola.Aklımızda biraz olsunn endişe vardı.Acaba Ankara'ya gidince bizi neler bekliyordu, neler olacaktı...Kafamızda dönüp dolaşıyordu bu sorular.Ancak bu endişe,içimizdeki o isteği,o aşkı bir an olsun engellemiyordu.Saatler ilerliyor,yollar katediliyor,Sivrihisar,Polatlı vs vs derken saat 4'ü gösterdiğinde Ankara tabelasını görüyorduk.

Ortam tertemizdi.Kafamızdaki o endişeden eser yoktu.Şehrin girişinde bizi Ankaragüçlü taraftarların karşılamasını beklerken, bir deplasman klasiği olarak yine emniyet görevlileri karşılıyordu.Detaylı bir aramadan geçirildikten sonra otobüsümüze bindiriliyor,arkadan diğer otobüsün gelmesini bekliyorduk.

Tabi bu arada saatler 5'i gösteriyordu.Yani maç çoktan başlamıştı :).Umurunda mıydı bu durum onların.Tabiki değildi...Biz sanki 90 dakika süren bir maça değilde şehri ziyarete gelmiş bir kafileyiz ya (!) maçın başını kaçırmışız kime ne ...

15 dakika geçiyor, yarım saat geçiyor ancak biz statta olmamız gerekirken hala Ankara'nın girişinde bir köprü altında bekliyorduk.Derken arkadan gelen son otobüsün de aranmasının bitmesiyle beraber nihayet stada doğru koyuluyorduk yola.Eskortlar eşliğinde 10 dakikalık bir yolun ardından stadın ışıkları şükürler olsun görünüyordu.

Stada girdiğimizde tribünden yükselen bir alkış, bir bağırış..Bir an zannettik ki, bizim gelişimizi alkışlıyor bütün tribün.Gerçeği saniyeler sonra sahaya bakınca anlıyoruz, meğerse maçın ilk yarısı sona ermiş, futbolcular soyunma odasına doğru ilerledikleri için kopmuş bu alkış tufanı :)

Devre arasının ardından 2.yarının başlamasıyla birlikte bizde başlıyorduk tribünde geç kalmış desteğimize.55.dakika geldiğinde Burhan'ın ayağından gelen tartışmalı bir golle ne olduğunu anlamıyorduk."Gol mü lan, cidden gol mü" diye birbirimize doğru bakarken futbolcuların da tribüne gelmesiyle beraber anlıyorduk ki sahiden atmışız golü:)

Dakika 65,75,85 diye ilerliyor ve maçı 1-0 kazanıyorduk.Süper lige çıktığımız günden beri Ankara'da galibiyet yüzü göremeyen bizler tarihe tanıklık ediyor, bu sefer yüzümüz gülerek ayrılıyorduk 19 Mayıs'tan.

Yarım saat kadar bile beklemeden staddan çıkıyor ve yeniden doluşuyorduk otobüslere.Yine eskortlar eşliğinde staddan ayrılırken etrafta sabah o kafamızda oluşan endişeden eser yoktu.Tertemiz gidip, tertemiz dönüyorduk memlekete.Üstelik cebimizde 3 puan ile...

Sonuç olarak,uzun bir zaman sonra (1,5 yıl kadar) yaşanan bir Ankara deplasmanı,gelen güzel bir galibiyet.Yaşanan tek bir olumsuz şey varsa, o da emniyet görevlilerinin yarım saat şehrin girişinde bekletip maça geç girmemize sebep olması oluyordu.Türk spor kamuoyunda "Sporda Şiddet Yasası" gibi tribün kültürünü tamamen bitirmeye yönelik saçma bir yasanın konuşulduğu şu günlerde böyle birşeyin yaşanması da ayrıca düşündürücü.Düşündürücü çünkü herşeye yasak getirmek yerine taraftara karşı deplasmanlarda biraz daha anlayış gösterilse bu yasaya gerek kalır mıydı ?

Neyse, ne diyelim karşılıklı anlayış güzellikleri getirir,böyle bir yasaya da hiç ama hiç gerek kalmaz.Umarım yaşanan bu temiz Ankara deplasmanı ayrıyetten Ankaragücü ile aramızda da bir milat olur,en kısa zamanda bu gerginlik sona erer.Sona ersin ki, onlar sevdasından mahrum kalmasın buraya gelsin, biz de kalmayalım oraya gidelim..


Unutmamak gerekir ki , TARAFTAR OLMADAN FUTBOL OLMAZ ve yine unutmamak gerekir ki ;

SEVDAYA YASAK KONMAZ...

Bu aşçı Yemek'ten anlıyor.

Çok büyük beklentilerle başladık bu sezona.Bunda kadronun oldukça iyi gözükmesi ve bir nebze de geçen sezon Bursaspor'un yakaladığı başarı, hedefleri yüksekte tutmamda etken olmuştu diyebilirim..

Ama ligin başlamasıyla birlikte bunun böyle olmadığını, elde ne kadar iyi malzeme bulunsa da bunları yapan aşçının bu malzemeleri kullanamadığında bir önemi olmadığının farkına vardık.
Daha sonra bu aşçı yemekten anlamıyor diyerek başka bir aşçı aramaya başladık ve kısa sürede bulduk..

Bulunan aşçı antipatikti ve başka bir lokantanın yemeklerini yapıyordu. Başta o lokanta olmak üzere (Buca) lokantacılar odası (TFF) ve bizler de kabullenemedik durumu.

Yapılacak şeyin sadece, aşçının işini yapmasını beklemek olduğu konusunda fikir birliği sağlandı genel olarak ve yemeklerin tadına bakmaya başladık.
Sezonun ilk maçlarında tabakta kalıp çöpe giden yemekler (Puan) yeni aşçının eldeki malzemeyi güzel kullanmasıyla birlikte midemize gitmeye başladı.(Puanları kazanmaya başladık.)

Önceki aşçının henüz pişirmeye hazır değil dediği kuru fasulye (Diego) yeni aşçının fasulyeyi kabarması için suya koyması sonrasında nefis bir yemek olarak soframıza geliyor..
Aşçımız mutfak (klüp) dışında hareketlerine dikkat ettikçe ve yemekleri lezzetli yaptığı sürece müşteri (taraftar) sadece memnuniyeti dile getirir, madalya falan alacaksa da onu müşteri değil işin uzmanları takmalı..

Eskişehirspor Taraftarı Anayasası Çalışması

Eskişehirspor Taraftarlar Birliği tarafından hazırlanan taslak çalışma, eskisehirspor.com'da yayınlanmıştır.(Değişmesi veya eklenmesi istenen maddeler için fikir alışverişi yapılacaktır.)

ESKİŞEHİRSPOR TARAFTARI ANAYASASI

Bu manifesto, “Eskişehirspor Taraftarı” olmanın ilkelerini belirler.

1-Eskişehirsporlu olmak bir yaşam biçimidir. Futbola, taraftarlığa ve genel olarak hayata karşı duyarlı ve sorumlu bir duruşu simgeler.

2-Eskişehirspor taraftarı; Eskişehirspor’u siyasetten bağımsız düşünür, Eskişehirspor siyaset üstüdür. Terörist hareketler hariç her siyasi görüşten insanın görüşüne saygı gösterir. İnsan haklarına, kişisel özgürlüklere, düşünce özgürlüğüne saygılıdır. Irkçılığı ve her türlü ayrımcılığı şiddetle reddeder.

3-Eskişehirspor taraftarı Eskişehirspordan başka takım tutmaz.
4-Eskişehirspor taraftarı sponsorluk adı altında Eskişehirspor adının başına, ortasına, sonuna herhangi bir ismin gelmesine sonuna kadar karşıdır.Futbolun bir endüstri haline gelmesinin önüne geçilemediği bugünlerde ve gelecekte taraftarlığın paha biçilemez bir sevda olduğunu bilir.

5-Eskişehirspor taraftarı; Eskişehirspor üzerinden sağlanan her türlü rantın karşısındadır.

6-Eskişehirspor taraftarı için camiamızın şanlı geçmişi ve sahip olduğu değerler, her şeyden önce gelir. Eskişehirspor taraftarı başarı için her yol mubahtır felsefesini şiddetle reddeder.
7-Eskişehirspor taraftarı şartlar ne olursa olsun, bulunduğu lig neresi olursa olsun takımının maddi, manevi her zaman arkasındadır. İmkânlar uygun olduğu müddetçe statta yerini alır. Rakip takımların ve taraftarlarının sevdasına, emeğine ve maç seyretme hakkına saygılıdır.

8-Eskişehirspor taraftarı bağımsızdır. Yöneten ya da muhalefet eden hiçkimseye itaat ve biat etmez. Gerekli gördüğü her yerde yanlışları cesurca eleştirir. Eskişehirspor taraftarı için isimlerin, kişilerin önemi yoktur. Önemli olan kişilerin Eskişehirspor’a yaptıkları hizmetlerdir, değerlendirmeleri isimlere ve kişilere göre değil yapılan hizmete göre yapar. Hizmeti yerine getiremeyenleri eleştirmekten çekinmez.
9-Eskişehirspor taraftarı kulübün müşterisi değil sahibidir.Taraftarı sadece müşteri olarak gören yönetimlere karşı sonuna kadar mücadele eder.Kombine ve bilet fiyatlarının uygunluğu ve standart olması hususunun takipçisidir.

10-Eskişehirspor taraftarı kulübünün daha güçlü hale gelmesi için elinden geldiğince maddi destek sağlar.Kulüp kasasına gelir sağlayacak her organizasyona iştirak etmeye çalışır.Kulübünün lisanslı ürünlerini tercih eder.

11-Eskişehirspor taraftarı her platformda küfüre karşıdır.
12-Eskişehirspor taraftarı kendini koruma amaçlı şiddet dışında her türlü şiddete karşıdır. Kendini koruma konusunda da asla geri adım atmaz.Sanal ortamlarda ve hayatın içinde gereksiz tartışmalara girmez,seviyesini kaybetmez.

13-Eskişehirspor taraftarı emniyet güçlerine görevlerini yapması konusunda yardımcı olur, sorun çıkarmaz. Ancak emniyet güçlerinin gereksiz tavırlarına da demokratik çerçevede tepkisini gösterir. Uğradığı bir haksızlık söz konusu ise hakkını hukuki olarak sonuna kadar arar, sorumluların cezalandırılmasını sağlar.

14-Eskişehirspor taraftarı deplasman yolculuklarında asla yağma yapmaz, yapana engel olur ve arasında barındırmaz.

15-Eskişehirspor taraftarı sadece Eskişehirspor için vardır, gruplar tali organizasyonlardır. Grupların çıkarı, adı asla Eskişehirspor’un önüne çıkarılmaya çalışılmaz.

16-Eskişehirspor taraftarı için stadta yer alan her taraftar birdir, bir ayrıcalığı yoktur. Stadta, zengin, fakir, genç, yaşlı v.b. ya da siyasi ayrım asla yapılmaz.. Tek sıfat “Eskişehirspor taraftarı”dır. Küçük büyüklerine saygı gösterir, onların uyarılarını dikkate alır, büyük küçüklerine sevgi gösterir ve tecrübelerini ona aktararak gelişmesine yardımcı olur. Taraftarlar arasında saygı esastır. Taraftarına saygı göstermeyen dışlanır.

17-Eskişehirspor taraftarı gelecek nesillere Eskişehirspor sevgisi aşılamasının birinci görevi olduğunu bilir ve ona uygun davranır. Şartları uygun olduğu müddetçe küçük çocukları maça getirir ve Eskişehirspor sevgisini aşılamaya çalışır.
18-Eskişehirspor taraftarı asıl görevinin takımını desteklemek olduğunu bilir ancak yönetimlerin yaptıkları icraatları da takip eder. Şartları uygun olursa kulübe üye olur. Kulübün gelir ve gider kalemleri konusunda hassastır, bunları takip eder, sorgular. Yanlış gördüğü zaman dile getirmekten ve müdahale etmekten çekinmez.

19-Eskişehirspor taraftarı altyapı konusunda hassastır. Türk futboluna alt yapıdan oyuncu kazandırılmasını ister ve destekler.

20-Eskişehirspor taraftarı eğitime duyarlıdır. Taraftarının, futbolcusunun, yönetiminin yüksek eğitimli olmasını ister. Vizyonlarının geniş olmasını ister. Genç taraftarların her zaman eğitimi önplana almasını ister.

21-Eskişehirspor taraftarı; diline ve üslubuna sahip çıkar. Her türlü ortamda, kendini ifade ederken düzgün Türkçe kullanmaya özen gösterir.

Görmediğin Stadı, RTE ve GS'lılar

Bugün Türkiye'nin en yeni ve en büyük stadlarından birinin açılışı yapıldı.Her renkten insanın ''Keşke bizim de şöyle bir stadımız olsaydı...'' diyeceği cinsten bir stad.Ama tüm bunlar stad açılmadan önce yapılan haddinden fazla reklamlarla, ''Görmediğin oğlu olmuş'' misali hareketlerin az da olsa soğukluk yarattığı gerçeğini de değiştirmez.

Kayseri de stad yaptı bu kadar reklamı olmadı, eminim ki herhangi bir Anadolu takımı daha iyisini yapsa yine bu kadar abartılmazdı.

Neyse yine bir özlü söz olan ''Zenginin malı, züğürdün çenesini yorar..'' diyerek hayırlı olsun diyorum Galatasaraylılara..

Stadın açılış gösterileri, Ajax maçı falan izlemedim bile ama bugün başbakanı ve siyasi yalakaları ıslıklayan Galatasaraylıları tebrik etmeden geçemeyeceğim.

Stadın yapımında büyük payı (artık nasıl oluyorsa, bu paydan herkes ister!) olduğu söylenen başbakana 52 bin kişilik siyasi propaganda şansı vermeyen, ''Adam bize stad yaptı, istediği gibi at koştursun bugün'' şeklinde düşünmeden hareket eden ve orayı SİYASET MEYDANI'na çevirmeyen tüm TT Arena sakinlerine selamlar..
(Fotoğraf Stad açılışından)

Kimse bana başbakanın oraya propaganda yapmak için gitmediğini söylemesin, 52 bin küsür oy var orada..

Televizyonlarda federasyon başkanından klüpler birliği üyelerine kadar birçok kişi konuşuyor, ama önemli olan ''İşi düşer, işim düşer'' demeden düşüncelerini gösterebilmektir.

Bir de ağızlarını yaya yaya bunları yapanlar organize bir ekip demezler mi ?

Gidin seneye seçimlere katılın, siyasetçi olun, düşün yakasından sporun!

Esstore - Haller Açıldı.

Eskişehirspor resmi ürünlerinin satıldığı Esstore, 3. mağazasını Haller Gençlik Merkezi'ne açtı.

Mağazanın yeri Neo ve Stadyum şubesine göre daha kısıtlı olduğundan aksesuar tarzı ürünlerin satışı ön plana çıkacaktır.

Taraftarlara alternatif mağaza olacak olan bu şubede asıl hedef Eskişehir'e başka illerden gelip de Haller Gençlik Merkezi'ne uğramadan yapamayan kişilerin de Eskişehirspor ile ilgili bir hatırayı yanlarında götürmelerini sağlamak..

12 Ocak 2011'de faaliyete geçen mağaza haftanın her günü 10.00-22.00 arasında açık olacaktır.

Esstore - Haller mağazasının tüm fotoğrafları için tıklayın...

Yeni Bir Yıl, Eskimeyen Bir Aşk !


Videoyu İndirmek İçin Tıkla

Öncelikle 2011 yılı herkes için iyi geçsin desem de illa ki geçmeyecek başta ben olmak üzere, ama yine de adettendir deyip herkesin iyi bir yıl geçirmesini diliyorum :)
Yılbaşını dışarda geçirmeyi sevmeyen, evde kafasına göre takılan ve hatta bu günü umursamayanların da içinde bulunduğu 17-18 Eskişehirsporlu 2011'e stadyumda girdi.

4-5 gün önce başlayan ve dün yapılan son provayla tamamlanan çalışmalar sonucunda Türkiye'de yapılmadığını bildiğimiz birşey yapmaya çalıştık.
Dünya tribünlerinde (bir elin parmaklarınnı geçmez) gördüğümüz bu görüntüyü ortaya çıkarır mıyız diye düşündük, 2 prova sonrasında 3. yapışımız bu izlediğiniz görüntüydü.Üstelik sadece meşale değil 4 farklı maddeyle uyguladık.(flash efekt, roma kandili, volkan ve meşale)
Maddi kaynak koreoESES bütçesinden karşılanmıştır.(Bu yapılan da bir koreografidir, yüksek derecede uyumluluk gerektirir.)

Çok gizli tuttuk, can ciğer arkadaşlarımıza bile söylemedik bunu.Son gün geleceği kesin olanlara meşale yakılacağını söyledik ve farklı meşale ile gelenlerin meşalelerini yaktırmadık düzgün olsun diye.

17-18 kişiydik, 1 kişi bile eksik olsa tam anlamıyla olmayacaktı belki ama ne 1 eksik ne de 1 fazlaydık.
Stada gelenlerin yarısından çoğu ne yapılacağını bilmiyordu ancak yine de güzel organize olundu ve istenilen görüntü ortaya çıktı.

Anadolu'nun Son Kalesi!

Amigo Orhan

No Pyro No Party!

Yağmurda Çamurda

problem?

Seni Bizim Kadar...

Kuralları S*ktir Et!

Maziyi Savura Savura..

Her Zaman, Her Yerde !

Seninleyiz

Bir Defa Değil Bin Defa !

Aşk Siyah Kırmızı

Anti Bizans

Kaldırım Tribünü!

Tapmadık Asla..